Bu Kiralar Tahsil Edilemeyecek!

Kocaeli Denge’de Tuğçe Hamzaoğlu bugün kiralık ev meselesini yazdı.

Okumayanlar buradan bakabilir…

Bu konuya bir süredir ben de kafa yoruyorum!

Türkiye'de ilanlarda yazan kiralar, her ev boşaltılıp, tekrar verilse, mümkün değil ödenemeyecek noktaya geldi.

Kimi ev sahipleri, bunu anlayamıyorlar.

Bu kış gelecek faturalar yüzünden, pek çok ev sahibi kira tahsil edemeyecek.

Bir de büyük fotoğrafa bakalım!

Türkiye bir buhran içindedir.

Buhran dönemlerinde, sermaye sahipleri inanılmaz paralar kazanırlar.

Halk ise daha da fakirleşir!

En basitinden, ev sahibi olanlar bile servet katladılar.

Bu da bir sermayedir.

Kiracılar ne hale geldi?

Buhranlarda hep böyle olur.

Buhran içine giren her ülkede de böyle olmuştur.

Üretim azalınca, üretim araçlarının ve de sermayenin sahipleri inanılmaz paralar kazanırlar.

Çünkü mal değerlenir.

Her türlü mal değer kazanır.

Otomobil sahibi olan bile refah arttırdı.

İyi de bu gidiş ne kadar böyle gidecek?

Kira nedir?

Sermayenin kullanma bedelidir.

İnşaat sektörü krize girince, üretim durdu. Yabancı akını ve yüksek enflasyon nedeniyle gayrimenkule yatırım yapmak isteyenler de eklenince sermaye değerlendi.

Haliyle kullanma bedeli de fırladı.

Ev sahibi, iktidar sayesinde, gelirini arttırdı.

Kiracının ise geliri azaldı.

Bugün gelinen noktada; kiracı daha az gezecek, daha az giyecek, daha az yiyecek.

Ev sahibi ise, daha çok gezecek, daha çok giyecek, daha çok yiyecek.

Ne oldu?

Ev sahiplerini refahlarını korudu.

Küçülmenin faturasını ise fakir kiracı halk ödüyor.

Fakirler daha az yiyor, zenginler aynı yiyor.

Bu bana malum halk deyişini hatırlattı.

“Hasan dağı arpalıktır,

Eğer saban yürürse

Her derede bir değirmen,

Eğer suyu gelirse

Her köylüden bir tavuk,

Eğer köylü verirse

Güzel gidiş bu gidiş,

Eğer sonu gelirse”