Sıfır Atık Festivali dün başladı ve ilk günkü açılışa ben de katıldım. Sergiyi gezdim, açılış konuşmalarını takip ettim.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bu organizasyonu sayesinde, bu konuda biraz olsun bilinçleniriz diye umut ediyorum.
Ben, toplum olarak maalesef af edersiniz ama pis olduğumuzu düşünüyorum.
Çünkü biz denizimizi, toprağımızı, yolumuzu, habire kirletiyoruz.
Sigara içen, izmaritini yere fırlatıyor.
Deniz kenarında bira içen, şişeyi denize atıyor.
Ormanda, parkta demlenen teneke kutuyu içtiği yerde bırakıyor.
50 adım yürüyüp, çöp kutusuna çöp atmak yerine sokağın ortasına çöp atıyoruz.
Halen daha arabada giderken, camı açıp küllüğü yere boşaltan iki ayaklı hayvanlarla aynı oksijeni soluyoruz.
Velhasıl kelam; bize armağan edilen bu güzel şehri ve dünyayı kirletmeye, pisletmeye devam ediyoruz.
Sokak kedilerinden, köpeklerinden şikayetçiyiz ama onlar bile bu kadar çevreyi kirletmiyor, etrafı pisletmiyor.
Sıfır Atık Festivali’nde birçok şey öğrendik.
1 ton atık, 17 ağaç kurtarıyormuş.
10 tane metal kutuyu kurtaran, 35 saat elektrik üretiyormuş.
1 cam şişeyi geri dönüşüme göndererek, 25 dakika enerjiyi garantiliyormuşuz.
8 tane plastik su şişesini, sokak ortasına atmayıp, geri dönüşüm kutusuna atarak 1 tane tişört yapabiliyormuşuz.
Liste uzayıp gidiyor.
Sıfır Atık Festivali’nin ana teması; “daha azıyla daha çok dünya…”
Bu, güzel bir motto…
Ve biz de “daha az” diyerek “daha iyi” olabiliriz.
Mesela?
Daha az yemek yiyerek…
Yakından tanıyanların bildiği gibi, ben; çok uzun yıllardan beri öğlen yemeği yemiyorum. İstisna şu olur; sabah kahvaltısı etmediysem öğlen yemeği yerim ama günde iki öğünü geçmem.
Yıllardan beri günde iki öğün besleniyorum.
Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği.
Bunu yaptığımdan beri, bariz bir kilo problemim yok, sağlık sorunu yaşamıyorum, şekerim, kolesterolüm ve tansiyonum yerinde. (Elbette psikolojim yerinde değil ama bunun zaten yeme içmeyle alakası yok)
Yani?
Daha az yiyerek, daha iyiye ulaştım.
Bu bir örnektir.
Bence “çok” kötüdür.
Dünyanın en sağlıklı içeceği sudur. Onu bile çok içerseniz af edersiniz tuvaletten çıkamazsınız, hatta yaşınıza bağlı olarak belki de altınıza bile kaçırırsınız.
Sıfıra yakın atık için benim önerim; öğlen yemeklerinin kaldırılmasıdır.
Bu basit formülü, herkes hayatında uygulamaya geçebilir.
Bir süre sonra da kamuda başta olmak üzere, bütün kurum ve kuruluşlarda öğlen tatillerinin süresi kısaltılabilir ve yarım saate düşürülebilir.
Öğlen yemeği ve günde 3 öğün yemek yüktür.
Bedenimizi yormayalım.
Öğlen yemeğini kaldırdıktan sonra yaşadığınız mucizeye siz de inanamayacaksınız; daha az acıkacaksınız, çok yiyen çok acıkır! Öğleden sonra üzerinize bir ağırlık çökmeyecek, kronik sorunlarınız bile iyileşmeye başlayacak, vücudunuz dengeyi bulacak, enerjiniz yükselecek, odaklanmanız artacak.
Dünya şimdi aralıklı açlığın mucizesini ve bedeni nasıl iyileştirdiğini keşfetti.
Üstelik her inanç da bunu doğruluyor.
Örneğin, siz dini hassasiyetleri yüksek bir insansanız Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed''in(SAV) günde 2 öğün yemek yediğini bilmelisiniz.
İbni Sina’nın ''iki öğün sağlık, üçüncü öğün hastalıktır” sözünü hatırlamalısınız.
Eğer, seküler bir yaşantınız varsa da Prof. Dr. Canan Karatay gibi akademisyenlerin bu konudaki benzer görüşlerini modelleyebilirsiniz.
Benim sıfır atık için ilk önerim budur.
İki öğün yiyelim.
Az yersek, az içersek, atığımız da az olur!
Öyle değil mi?
Bu vesileyle bu sütunlarda sık sık kullandığım ve çok sevdiğim bir sözü hatırlatarak noktayı koymak istiyorum.
“Yalnız yiyen yalnız ölür!”
Çok yiyen de “erken emekli olur” haberiniz olsun!
Yorum yazarak Kocaeli Denge Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Denge hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Denge editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Denge değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Denge Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Denge hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Denge editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Denge değil haberi geçen ajanstır.