Bir Emeklinin Mektubu

Son dönemlerde yaşanan ekonomik kriz, vatandaşın cebini adeta bir yangın yerine çevirdi. Her geçen gün, marketlerde, bakkallarda, hatta sokak aralarındaki manav tezgahlarında bu yangının izlerini görebiliyoruz. Gıda fiyatlarındaki artış, hayatın her alanına sıçrarken, özellikle dar gelirli ve emekli kesimin bütçesini ciddi şekilde etkiliyor.

Bir yandan hava sıcaklıkları düşerken, diğer yandan sebze ve meyve fiyatları artışa geçiyor. Bu durum, alışveriş listelerini sadece temel ihtiyaçlarla sınırlamak zorunda kalan dar gelirli vatandaşlar için büyük bir sıkıntıya dönüşüyor. Emekliler, ayın sonunu getirebilmek için market raflarında hesap kitap yapmak zorunda kalıyor. Maalesef, bazıları ihtiyaç listelerindekilerin yarısını bile alamadan evlerine dönüyor.

Örneğin, semtimizde her hafta kurulan pazar yerine gidip, alışveriş yapmaya çalışıyorum. "Çalışıyorum" diyorum çünkü ben de, elimizdeki kısıtlı bütçeyle, eşimin verdiği liste doğrultusunda alışveriş yapmaya çabalıyorum. Eşim de ben de emekliyiz ve iki maaşa rağmen, geçinmek zorlaştı.

Geçtiğimiz yıl, iki haftada bir alabildiğimiz et ve kıyma, artık lüks oldu. Geçenlerde bir markette tavuk eti alırken, yanımdaki yaşlı bir adamın tepkisine şahit oldum. Adam, "Tavuk eti bile lüks oldu, yumurtaya hasret kaldık" diyerek isyanını dile getiriyordu. Maalesef, o da tavuk etini alamadan geri bıraktı.

Durum böyle olunca, TÜİK'in son raporlarına göz attım. 2023 yılı Eylül Ayı Kümes Hayvancılığı Üretimi verilerine göre, tavuk eti ve yumurta üretiminde düşüşler yaşanmış. Yem fiyatlarının artması, yumurta ve tavuk fiyatlarını da doğrudan etkiliyor.

2024'te emekli ve çalışanlara yapılacak yüzde 50'lik zam, bu şartlarda yetersiz kalıyor. En düşük emekli maaşı 11 bin 250 TL'ye yükselecek ama bu zam, iğneden ipliğe kadar her şeye yapılan yüzde 100'lük zamlar karşısında ne kadar etkili olabilir?

Bunun yanı sıra, yeni yılda vergi ve harçlar yüzde 50 oranında artacak. Bu da demek oluyor ki, ürün fiyatları da aynı oranda artacak. Bu durumda maaş zamlarının pek bir anlamı kalmıyor.

Maaşlara yapılan zamların etkisini gösterebilmesi için, fiyat artışlarının önüne geçilmesi şart. Aksi halde, emekliler ve dar gelirliler için hayat daha da zorlaşacak. Fiyat istikrarı sağlanmadıkça, yapılan zamların vatandaşın cebinde yangın söndürmeye yeteceğini düşünmüyorum.

İMZA: 41 EYT 41