2022 yılı merkezi yönetim bütçesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşüldüğü bu günlerde “bütçe hakkı” konusunda bir yazı kaleme almanın uygun olacağını düşündüm.
Bütçe hakkı binlerce yıllık demokrasi mücadelesinin sonucudur. Bu mücadelenin öncü ülkesi İngiltere’dir. 1215’te Büyük Özgürlük Şartı’nın (Magna Carta Libertatum) imzalanması ile Kral John, toprak sahibi soyluların rızası olmadıkça vergi alınmayacağı sözünü vermiştir. Magna Carta’nın 12’nci maddesi, “Krallığımızda halkın rızası olmadan hiçbir vergi konulmayacak ve para yardımı toplanmayacaktır, meğerki bunlar fidye, en büyük oğlumuzun şövalyeliği ya da en büyük kızımızı evlendirmek için olsun” hükmünde olup özünde “temelsiz vergi olmayacağı” prensibi yatmaktadır.
Zaman içerisinde ihtiyaçların artması üzerine, kralların izin almaksızın yeni vergiler koymaya devam etmeleri ve çıkan isyanlar üzerine 1688’de Haklar Bildirgesi’nin (Bill of Rights) ilan edilmesiyle vergi toplama kralın yetkisinden tamamen çıkarılarak, halk temsilcilerinden oluşan yasama ve yürütme organına bırakılmıştır.
Magna Carta ile ortaya konan “temelsiz vergi olmayacağı” prensibi zaman içerisinde, çağdaş anayasa hukuku içerisinde yerini almıştır.
Maliye tarihimizde 1808’de Ayan, beyler ve devlet ileri gelenlerinin katılımıyla hazırlanan “senedi ittifak” Magna Carta’ya benzetilmekte ise de bugünkü anlamıyla ilk bütçe hakkını ifade eden ve tanıyan anayasa, 1876 yılında ilan edilen Kanuni Esasi’dir.
Esas itibariyle bütçe hakkı halka aittir. Bu hak, siyasal iktidarın toplayacağı gelirler ile kamu hizmetinin yerine getirilmesinde yapacağı harcamalar üzerinde halkın söz sahibi olmasıdır. Temsili demokrasilerde bu hak, halk adına parlamentolarca kullanılır. Parlamentolar, siyasal iktidarın hazırlayıp parlamentoya sunduğu bütçe kanun teklifini onaylamakla, siyasal iktidara gelirlerin toplanması ve harcamaların yapılması için izin verirler.
Kamu kaynaklarının planlanması ve dağıtımı politik bir süreç olup bütçeler aracılığıyla yerine getirilir. Bir başka ifadeyle bütçeler, siyasal iktidarın, yani yürütme organının bir yıllık süre içerisinde ne kadar vergi toplamayı planladığını, toplayacağı vergileri hangi kamu hizmeti için harcayacağını ve gelirlerin giderleri karşılamaması halinde bütçe açığının ne kadar olacağını ve nasıl karşılanacağını tahmini olarak ortaya koyan belgelerdir. Bu nedenledir ki, parlamentoda bütçe görüşme süreci milletvekilleri arasında hararetli tartışmalar altında geçer.
Bütçe görüşmeleri ve oylama sonuçları hükümetler için aynı zamanda güven oylaması anlamına da gelmektedir. Parlamenter hükümet sisteminde bütçe kanun teklifini parlamentodan geçiremeyen hükümet güvensizlik oyu almış sayılır ki bu da hükümetin istifasını gerektirir. Bunun nedeni çok anlaşılır ve açıktır. Hükümetçe hazırlanan ve parlamentoya sunulan bütçe kanun teklifinin parlamentoca onaylanmaması, siyasal iktidarın kamu gelirlerini toplayamayacağı ve kamu harcamalarını yapamayacağı anlamına gelmektedir ki bu da parlamentonun hükümete yetki ve izin vermediği, güven duymadığı olarak kabul edilir.
2017 yılında Anayasa’da yapılan değişiklik neticesinde, Cumhurbaşkanı’nın parlamentoya sunduğu merkezi yönetim bütçe kanun teklifinin süresinde kanunlaşmaması halinde, Cumhurbaşkanı’na geçici bütçe yapma, geçici bütçenin de çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar, bir önceki yıl bütçesinin yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanmasına olanak tanınmıştır.
Bu düzenlemeyle, yasama organının bütçe yapma yetkisinin tamamen yürütme organına bırakıldığı ve halkın temsilcisi parlamenterlerin bütçe üzerindeki halk adına kullandıkları yetkinin kısıtlandığı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştiriler arasında yer almaktadır ki, bütçe konusunda parlamentoda ve kamuoyunda yaşanan tartışmaların ve eleştirilerin temelinde, bütçe hakkının kullanılması ve denetimi yatmaktadır.
Değerlendirmeyi okurlarıma bırakıyorum.
Bir başka yazıda görüşmek dileğiyle sağlıklı günler dilerim değerli okurlarım…
Yorum yazarak Kocaeli Denge Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Denge hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Denge editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Denge değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Denge Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Denge hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Denge editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Denge değil haberi geçen ajanstır.